Cennetten Gelen Çocuk, Mısır’ın ve Sünni İslam dünyasının geleneksel olarak en güçlü dini merkezlerinden El Ezher üniversitesine öğrenci olarak kabul edilen, bir balıkçının oğlu olan Adem’i izliyor. Üniversitenin başındaki, nüfuzu sınırları aşan Büyük İmam, tüm öğrencilerin önünde aniden hayatını kaybedince Adem kendini cinayet ve entrikalarla örülmüş bir casusluk ağının tam göbeğinde buluyor–kendisi hiç istemese de, Büyük İmam’ın yerinin boşalmasıyla Mısır’ın en güçlü siyasal ve dini odaklarının acımasız güç mücadelesinde önemsiz biri olarak çok önemli bir rol oynayacağını fark ediyor. Mısır’da çekilemediği için büyük kısmı İstanbul’da çekilen ve İsveç'in Oscar adayı ilan edilen Cennetten Gelen Çocuk paranoya, ikiyüzlülük, yozlaşma ve inancın ön planda olduğu, sürükleyici bir politik gerilim... hdfilmcehennemi2.org iyi seyirler diler...
Cennetten Gelen Çocuk izle
Cairo Conspiracy
Orijinal Adı: Cairo Conspiracy
Film Dili:
Türkçe Dublaj
Türkçe Altyazılı
Kategori:
Tavsiye Filmler
Yönetmen:
Tarik Saleh
Unrated
Oyuncular
Tawfeek Barhom
Fares Fares
Mohammad Bakri
Makram J. Khoury
Mehdi Dehbi
Younes Medhat
Yunus Albayrak
Sherwan Haji
Okan Bozkuş
Arama Sonuçları
Bu film 2022'de yapılmış. Yani şu son Kuran yakma olayından daha önce yapılmış bir film. O hayırsız şeytani işi yapanlar bu filmi seyretmişler midir bilinmez. Fakat isveç yapımı bir filmin tamamen Mısır'daki olayları anlatmak istemesi tabi ki birçok soruya nazır duruyor. Belki yapanların İslam ile olumlu ya da olumsuz bağlantıları falan olabilir diye düşünüyorum evvel emirde ama hiç bir bilgiye sahip olmadan bunu yazıyorum. Mısır her zaman kaynayan bir kazan. El-Ezher üniversitesinin İslam'ın kılavuzu olduğu falan yoktur. Kuran'cı bakış tarzının dışında kalmış bir sünni yerdir orası da. Yani bu konudaki "din dışı" statükoya hizmet eder. Mısırlı El-Ezher'den profesörler gelir giderler Türkiye'ye: Bunların bir tanesini ben de görmüştüm. Bizim İstanbul'da benim de bazen gelip gittiğim ziyaret edip ilmi tartışmaları kısmen izleyip dinlediğim bir vakıftaki bizim ilahiyatçılarımız bunlardan kat be kat ileride idiler. Bunları da gördüm ve müşahade ettim. İslam'ın kılavuz ışığıymış falan; yok öyle bi şey. Bunlar bir takım büyütülen efsaneler. Antatılan dersleri filmde yer yer duydunuz konu başlıkları olarak. Dinin mezhebin penceresinden bakıyorlar ama aslında seküler bir bakışla bakıyorlar. Yani dünya hayatının pratikteki görüntüsüyle, şekil ile kafayı bozmuş durumdalar. İşin özüyle falan bir alakaları yok. Boş muhabbet hepsi. Bunlar zaten ciltlerce, milyonlarca sayfa bin küsür sene boyunca boş laftır. Hayır elbette bir kafa yorma vardır, bu işlere kafa yoran ve bazen oldukça da derin şekilde yorumlayar müfessirler elbette vardır. Fakat bu işlerde genellikle seküler hayatın "bir şekilde seküler hayatın" başka saikleri, başta oturmuş oluşmuş sabiteleri etken olmuştur. Yani işin beşer yanına asla güven olmaz. Korkarım ki hadis külliyatı da bu işin içindedir. Dinin yasası peygamberin sünneti değildir. Kuran'dan ayrı bir sünnet söz konusu değildir. Kuran, Peygamberin Allah sözü ile hüküm vereceğini söylemiştir. Yanlışları da Kuran'da anlatılarak düzeltilmiştir. O yüzden peygamberimiz doğru bir örnektir. Onun dışında o sadece bir elçidir, bunu Kuran söyler. Kural makamı asla değildir. Kuran'da ayetlerle sabittir ki Kuran'ı açıklayıcı da değildir bu yetki ona verilmemiştir. Denetleyici de değildir ve yine bu da Kuran'da ayet ile sabittir. Hal böyleyken herkes birbirini denetleme yetkisi varmış gibi yaparlar ve sürekli bir karın ağrısı ortamı bir huzursuzluk yaratırlar. Bu meshepler şunlar bunlar hepsi boştur. İnsan hükmünün bir değeri yoktur. Kuran'ı okursun (tabi düzgün de çevirmiyorlar o da ayrı mesele, birçok yerinde bir kasıtla ayetlerin katledilmesine rastlarsınız. Arapça bilmiyorsanız işiniz de biraz zordur yani. İşte insanların eseri budur: Allah'ın dinine onun koymadığı hükümleri koyarak deyimi yerindeyse zam yaparlar ve din gününün sahibi imişler gibi davranırlar. Mısır her zaman kaynayan bir kazan olmuştur. Bunlar işleri kan ile çözmeye teşnedirler. Günümüz müslüman modellerinin büyük bir çoğunluğu sadece hiç Kuran'a işi olmayan sapkınlar gibidirler. Adına İslam dedikleri başka bir din var etmişlerdir. Ölülerden medet uman. kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğunu bildiğini zanneden. herkesin üzerinde takip ve denetleme yetkisi olduğunu sanan bir güruha dönüşmüşlerdir. Tabi ki zaten insanların çok azı mesajı doğru düzgün alacaktır. Dine bir tarafından dahil olup namaz kılmaya başlayan İslam'ı tekelinde zannetmeye başlar ve başlar Allah'lık taslamaya. Halbuki yapıp ettikleri onun işi değildir. Kimin inançlı kimin inançsız olduğunu bilip karar verip söylemek bile insanın işi değildir. Bunları yalnız Allah bilir. Neyse Mısır ile ilgili olarak bu film doğrudur. Orası bundan çok daha beter bir yerdir. Fazlası vardır eksiği yoktur. Film yine de bu sistem içinde iyi insanlara, iyi hocaların varlığına, gerçekten samimi inananların varlığına işaret etmiştir. Sistemin tüm kötü dişlilerinin, kötü, hırslı, vicdansız ve acımasız insanların yanında iyilere, insani özelliğini kaybetmemiş olanlara da dikkat çekmiştir. Bu yüzden bu bir karalama değildir. Mısır'da olaylar bundan bin beterdir zaten ona bakılırsa. El-Ezher tekrar ediyorum ki sadece bir statükodan ibarettir. Kokuşmuş eski bilgilere hala yeni payandalar yapmak suretiyle o yanlış ve lüzumsuz kriterleri ayakta tutmayı görev bilmiş bunakların yeridir. Koca bir sıfırdır El-Ezher. Gidip gelen tanıdıklarım da var; boş beleş tiplerdir, İslam mislam da bilmezler. Bizim bazı hocalar diyelim bunların hepsinden on kat daha üstündür. İşin özünün farkındadırlar. Bu işin asıl ilim yatağı İstanbul'dur-Türkiye'dir. Bizim ayarımızda bizim düzeyimizde İslam'ın özüne müdrik alim pek azdır dışarıda. Ama bu araplar İslam'ın tek sahibi sayarlar kendilerini, sonradan giren bizler gibileri yani Türkler'i kabul etmezler mesela. Sonradan girenlerin, malları, canları, ırzları bunlara helaldir ve bunlara hizmet etmek için vardır anlayışındadırlar değişmez biçimde. Bu sebepten arap ırkı büyük bir yanlışın içinde son derece ilkel bir noktada durmaktadır bugün. Tasvip edilecek yanları yoktur. Sonuç olarak film aslında gerçekleri gösteriyor. Birileri çıkıp ta İslam'ı kötülüyor falan der tabi mutlaka şimdi. Çünkü bunlara göre İslam'dır bu olan bitenler ve kötü olan gerçek bile olsa söylememek saklamak gerekir bunlara göre. Çünkü bunlar iki yüzlü şeytanlardır. Halbuki Allah'ın kulu doğruya meyletmelidir her zaman; gerçek her şeyin üstündedir. Bugün İslam ülkelerinin hepsi kötü bir tabir ama tırt tır yani. Boş beleş, adaletsiz, acımasız, kanlı, vicdansız, ilkeldirler. Petrol ile varlıklarını sürdürürler, insanlığa falan hiç bir katkıları yardımları faydaları yoktur. Gerçek budur. Kuran İslam'ı ise asla bu değildir hatta yakından uzaktan alakası bile yoktur desek yeri yani, o derece... Kuran'a yönelmeden de asla bu çamurun bu bataklığın içinden çıkamayacaktır İslam toplumları... Takım taraftarı denyolar gibi vay kötülemiş vay şuymuş buymuş diyeceğine biraz birikiminiz, biraz bilginiz varsa seyredin bakalım bi neymiş ne değilmiş. Gerçe sonundaki diyalogdan bile ne çıkaracağınızdan emin değilim anlayacağınızı da düşünmüyorum da mutlaka vardır anlayacak birileri onlar için yazdığımı var sayın. Bence izleyin. En azından haberdar olmak gerekir diye izleyin.
bu filmi izleyin devlet ile dinin çatışmasını görün...
Bu filmi izlemeyin. Kuranı kerimi yakan ülkenin durduk yere ilam üzerinden film çıkarması bana hiç sağlıklı gelmiyor.